-Keops Piramidi
Mısır'daki Piramitlerin tamamının listeye dâhil olduğunu düşünmek yanlış. Aslında, üç büyük piramitten yalnızca Giza şehrindeki “Keops Piramidi” bu listeye dâhildir.
Keops Piramidi yedi harika arasında en eski inşa edileni olma özelliğini taşıyor. Onu, diğer altı harikadan ayıran özelliği ise, günümüze kadar sapasağlam ayakta kalmayı başarabilmiş tek yapı olması. Piramit, M.Ö. 2560 yılında Mısır Firavunu Khufu (bilinen adıyla Keops) tarafından, öldüğünde kabir olarak kullanılması için yaptırılmış. Yapımı yaklaşık 20 yıl sürmüş. Yapımında ise şu yol izlenmiş: Öncelikle yaklaşık 100.000 işçi tarafından elle temeller kazılmış, sonra yine bir o kadar işçi tarafından tanesi 2 tonluk 2 milyon taş taşınmış ve bu taşlar üst üste dizilmiş. Bu taşların dizilme sırrı hala bilinmiyor ancak bilimsel olarak çamurdan yapılmış bir rampa kullanıldığı iddia ediliyor. Bu rampanın inşasının da 10 yıl sürdüğü düşünülüyor.
Keops Piramidi 145 metre yükseklikte, 229 metre genişlikte. Eğimi 51 derece ve geometrik hata oranı %0,1 den az.
-Babil'in Asma Bahçeleri
M.Ö. 7.yüzyılda Babilonya kralı Nebukadnezar tarafından yaptırılmış. 80 km uzunlukta, 100 metre yükseklikte ve 30 metre genişlikteymiş. Yapay dağlar ve cennet gibi içinden sular akan yemyeşil bahçelerden oluşuyormuş. Yapılma sebebinin kralın, Mezopotamya'nın sıcak ve kurak ortamından bunalan karısı Semiramis'e hediye vermek istemesi olduğu düşünülüyor. Dönemin Yunan coğrafyacısı Strabo'nun, Bağdat'ın 50 kilometre güneyinde yer aldığı düşünülen ve bugün kesin izlerine rastlanmayan bu yapay doğa harikası hakkındaki tanımı ise şöyle: "Bahçeler birbiri üzerinde yükselen kübik direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu ve büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat nehrinden zincir pompalarla su yukarılara çıkarılıyordu. Bu şekilde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya doğru akıyordu"
Ancak, tüm bu ifadelerin ve böyle bir bahçenin gerçek olmadığını, Büyük İskender'in askerlerinin Babil'i ballandıra ballandıra anlatmaları sonucu Yunan filozofların hayal güçlerini kullanarak böyle bir efsane yarattıklarını söyleyenler de azımsanmayacak çoğunlukta. Ne diyelim, böyle bir yapının varlığı hala tartışmalı ama hayali bile harika değil mi?
-Zeus Heykeli
M.Ö. 45O yılında yapılan Zeus Heykeli, dünya tarihinin ilk olimpiyatlarının yapıldığı Olimpia şehrinde bulunuyormuş. Altın, fildişi ve metal parçalardan oluşan heykel, kendinden daha önce yapılmış olan, 6,5 metre yüksekliğe ve 1 metre genişliğe sahip Zeus Tapınağı'nda yer alırmış. Olimpiyat sırasında bu heykelin önünde törenler yapılırmış. Olimpia'dan Roma'ya taşınırken ve doğal afetlerden ötürü büyük zarar görmüş. M.Ö. 200 yılında restore edilmiş. Yeni haliyle zengin bir Yunanlı tarafından İstanbul'a getirilmiş ancak 462 yılında çıkan büyük bir yangınla tamamen yanmış.
-Artemis Tapınağı
Artemis Tapınağı, Lidya Kralı Croseus tarafından Tanrıça Artemis'e ithafen M.Ö. 550'de dönemin en büyük heykeltıraşlarına yaptırılmış. Tamamen mermerden oluşan 90 metre yükseklikte, 45 metre genişlikteki bu yapının içi tapınak, dışı pazaryeri olarak kullanılıyormuş. Yapımından 200 yıl sonra M.Ö 356'da ünlü olmak ve adını ölümsüzleştirmek isteyen Herosteamus adlı sapık(!) bir Yunan tarafından yakılmış. İlginç olan tapınağın yandığı gece Büyük İskender'in doğmuş olmasıdır. Bunu bilen İskender, Anadolu'yu fethettikten sonra tapınağın onarılması için yardım teklif etmiş, ömrünün yettiği ölçüde tapınak restore edilmiş. Ancak M.S. 262'de çıkan yangın sonucu, bugün tapınağın yerini belli eden tek bir sütunu dışında tamamen yok olmuş.
|